Gümrük Bakanımız, 23 Kasım 2016 tarihinde yaptığı açıklama ile bir kanuni düzenlemenin müjdesini verdi. Gümrükten ikinci el olarak giren fakat sıfır olarak beyan edilmiş araçlarla ilgili ve diğer benzeri sorunlarla ilgili çözüm getirecek bir düzenlemeden bahsetti.
Haberin son satırında Sn. Bakanımızın çok vurucu bir cümlesi var:
‘‘Tüfenkci, “Böylelikle bu araçların otoparklarda çürümelerinin önüne geçmek istiyoruz. İnsanlar da cezai tahkikattan bu vesile ile kurtulmuş olacaklar. Bir yanlışlığı da düzeltmiş oluyoruz.” diye konuştu.’’
Benim açımdan bu haberdeki en önemli ve en vurucu cümle bakanın son cümlesidir. Zira biz de zaten aylardır hatta yıllardır aynı şeyi konuşuyoruz: ‘‘Yapılan işlemler yanlıştır, hatalıdır, yazıktır, günahtır.’’
Peki devletimiz hatasını nasıl düzeltiyor? Bana, arabanın ÖTV’nin %25’ini öde, ben de senin arabanı iade edeyim/arabandaki tedbiri kaldırayım…
Yani, sizin hiç suçunuz günahınız yokken ben arabanıza tedbir koymuştum; tedbiri kaldırmak istiyorum, yanlışı düzeltmek istiyorum, ama siz bana şu kadar para öderseniz…
Yani, yanlışı; ikinci bir yanlışla düzeltmeye kalkıyor…
Burada iki sorun vardır: Birincisi ilk iktisaptaki ÖTV üzerinden %25 vergi talep ediliyor. Bir çok araç için bu değer, aracın bugünkü değerine oranla çok yüksek bir meblağ tutacaktır. Yani tüketiciye -tabir caizse- aracı tekrar satın al, ama bu defa parayı bana öde, tedbiri kaldırayım, şeklinde bir çözüm teklif edilmektedir.
Ayrıca, tüketici, devletin kayıtlarına ve kanunlarına güvenerek satın aldığı bu araçla ilgili neden tekrar bir ödeme yapmak zorunda olsun ki? Bu araç benim, mülkiyeti de bana ait. Devlete düşen de bu mülkiyet hakkını korumak… Bu hususta zaten benden vergi alıyorsun, harç alıyorsun bunlara itirazımız da yok. Peki (bakanımızın ifadesi ile) ‘‘kendi yanlışını düzeltmek için’’ neden benden vergi istiyorsun?
NİHAİ TAVSİYEMİZ: Yapacağınız ödemeleri, ‘‘ihtirazi kayıtla beyan’’ sunarak yapmanızı, akabinde de haksız olarak tahsil edilen verginin iadesi için dava açmanızı tavsiye ediyorum. Muhtemelen vergi daireleri ihtirazi kayıtla beyan kabul etmeyeceklerdir. Bu durumda, vergi dairesine ‘‘ihtirazi kayıtla beyan vermek istediğiniz halde kabul edilmediğini, bu ihtarnamenin ya da dilekçenin vergi dairesi kayıtlarına girmesinden sonra … plaka sayılı aracımla ilgili beyanname vereceğinizi, bu beyannameye ilişkin ihtirazi kayıt olmak üzere bu ihtarnameyi tebliğ ettiğinizi, sizden tahsil edilen verginin haksız bir vergi olduğunu, tahsil edilemeyeceğini, vergi kalemine ve miktarına itiraz ettiğinizi…’’ belirten bir dilekçe sunup evrak kayıttan geçirerek yahut da noterden bir ihtarname tebliğ ettirerek, akabinde beyanname sunmanızı, bu şekilde yapacağınız ödeme ile ilgili de vergi mahkemesinde iade için dava açmanızı tavsiye ediyorum.
Kanuna dayanarak alınan paranın iadesi nasıl olacak, diye düşünenler olabilir. Bu hususu da düşünüp çözüm yolu öngördüğümüzü, ülkede hukuktan bahsedilecekse bu paraların öncelikle tüketiciden alınmaması/ alınırsa da tüketiciye iadesi hususunda devletin mecbur olduğunu ifade ederek konuyu kapatmış olalım.
Saygılarımla…